Çocuklar için vazgeçilmez olan parkların, oyun alanlarının, hatta yaşadığımız evin çevresinde bulunan yüksek gerilim hatları tehlike saçıyor. Buralarda oluşan elektromanyetik alanın kanser başta olmak üzere birçok hastalığı tetiklediğini söyleyen elektronik teknolojisi öğretim görevlisi Nevzat Yağız Tombal, “Beyin fonksiyonlarında gerilik ya da bazı fonksiyonların yavaşlaması gibi sıkıntılar görülmekte. Yakın vadede algı bozukluğu, kaygı ve stres gibi durumlara da yol açtığı biliniyor” dedi.

Ailecek gezebildiğiniz yeşil alanlar, çocukların gitmekten sıkılmadığı parklar, oturduğunuz ev ya da çalıştığınız iş yerinin konumu sağlığınızı tehlikeye sokabilir. Çocukların parkta oyun oynarken çatırdayan kazakları, diken diken olan saçları bazı tehlikelerin habercisi olabiliyor. İstanbul Gelişim Üniversitesi Elektronik Teknolojisi Öğretim Görevlisi Nevzat Yağız Tombal, bu alanların çocukların sosyalleşmesi açısından önemli olduğunu vurguladı ve tehlikelere karşı da ebeveynlere tavsiyelerde bulundu. Tombal, “Genel olarak malzemeden kaynaklı olan statik elektrik buna neden olabilir. Bir diğeri de ne yazık ki bazı park ve bahçelerde, yerleşim yerlerinin çok yakınında bulunan yüksek gerilim hatlarıdır. Bu iki faktör çocuklarımız için önemli bir tehlike oluşturuyor. Elektromanyetik alan oluşan yerlerin insan sağlığına zararlı olabileceği konusunda birçok araştırma var. Özellikle çocuklar için daha büyük sıkıntılar olduğunu biliyoruz” ifadelerini kullandı.

YÜKSEK GERİLİM HATTI İLE MESAFE SINIRINA UYUN

Çocukların metabolizmasının yetişkinlerden daha hızlı çalıştığı için daha çok etkilendiklerine vurgu yapan Tombal, “Metabolizmalarının yüksek çalışması sebebiyle elektromanyetik alandan yetişkin bireylere göre daha fazla etkileniyorlar. Elektromanyetik alan beyine çocuklarda daha fazla nüfuz eder. Yüksek gerilim hattına 8-10 metre uzaklıktaysanız sınır değerlerin üstünde bir radyasyona maruz kalıyorsunuz. Bu konuda Dünya Sağlık Örgütü’nün yaptığı çalışmalar mevcut. Bu çalışmalara göre elektromanyetik alana maruz kalan çocukların ilerleyen zamanlarda DNA hasarı, Alzheimer gibi; beyin fonksiyonlarında gerilik ya da bazı fonksiyonların yavaşlaması gibi sıkıntılar görülmekte. Bunun dışında yakın vadede algı bozukluğu gibi, kaygı ve stres gibi durumlara da yol açtığı biliniyor” dedi.

ELEKTROMANYETİK ALAN ÇOCUKLARDA BEYNİN 4/3’ÜNE NÜFUZ EDİYOR

Elektromanyetik alana maruz kalan çocuğun gelişiminin de etkilendiğini dile getiren Tombal, “Bunun sonucunda uzun vadede farklı beyin hastalıklarına, metabolizma hastalıklarına neden olabiliyor. Çocukların kafatası kalınlığı yetişkinlere göre daha incedir. Bir yetişkin bireyde 2 milimetre olan kafatası kalınlığı 10 yaşındaki çocukta 1 milimetre, 5 yaşındaki çocukta 0,5 milimetredir. Dolayısıyla elektromanyetik alan beyine çocuklarda daha fazla nüfuz eder. Aynı elektriksel kirlilik yetişkin bireyde beynin 4’te 1’ine nüfuz ederken, çocukta 4’te 3’üne nüfuz edebilir” ifadelerini kullandı.

ELEKTRİĞİN FAZLALAŞMASI BEYİN AKTİVİTELERİNE HASAR VERİYOR

Z kuşağı ile X ve Y kuşağı arasında birçok fark olduğunu ifade eden Tombal, “Bu kuşak teknoloji ile birlikte büyüdü. Bunun olumlu ve olumsuz tarafları var. Şu an çocuklarda sıklıkla görülen koordinasyon eksikliği, algıda eksiklik, tatminsizlik, bir şey beğenmeme, kolaya kaçma, her şeyi hazır isteme gibi olumsuz özellikleri yeni nesil çocuklarda görüyoruz. Yaşam alanlarında elektriğin fazlalaşması sayesinde bu çocukların beyin aktiviteleri hasar görüyor. Bu yüzden de bazı psikolojik sıkıntılar da ortaya çıkıyor olabilir” dedi.

YÜKSEK GERİLİM HATLARINA DİKKAT: LÖSEMİ ORANINI ARTIRIYOR

Özellikle yüksek gerilim hatları altında ya da civarlarında yerleşim yerlerine ya da çocuk oyun alanlarına dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Tombal, yapılan çalışmalardan bahsederek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yaşam yeri yüksek gerilim hattının 200 metre yakınında olan çocuklarla yapılan bir çalışma var. Bu çalışmaya göre yaşam yeri civarında elektromanyetik alan olmayan çocuklara nazaran, yaşam yeri yüksek gerilim hattının 200 metre yakınında olan çocuklarda lösemi oranının 2,6 kat arttığı görülmüş. Aynı çalışma bu sefer 200 ila 600 metre mesafelerde oturan çocuklar üzerinde yapıldığında burada 2,2 kat arttığı görülmüş. Elektromanyetik alanın biz kansere etki eden bir faktör olduğunu biliyoruz. 2011 yılında elektrik alan şiddetini genel olarak radyasyonu 2B sınıfına aldı. Bu olası kansere etki eden sınıftır. Bu konuda birçok araştırmacı bunun artık 2A kategorisine yani kesinlikle kansere etki eden kategoriye alınması konusunda hem fikir.”

PARK ZEMİNLERİ ÖNEM TAŞIYOR

Park ve bahçelerin konumlarıyla ilgili belediyelere de çok fazla iş düştüğünü söyleyen Tombal, buralarda ölçümlemelerin iyi yapılması gerektiğine dikkat çekti.

Tombal, “Park zeminleri çok önemli. Yalıtkanlar da elektriği iletir. Elektromanyetik alan da, statik elektrik de böyle oluşuyor. Hava da elektriği iletiyor fakat çok yüksek miktarda bir akım olmalı ki insan vücuduna zarar verecek düzeyde gelsin. Bununla alakalı çocuk parklarında özellikle son dönemde belli çalışmalar yapılıyor. Yeni yapılan çocuk parklarının önemli bir kısmında zemin yalıtkan madde ile kaplıdır. Eskiden yapılan çocuk parklarında genellikle demir malzemeler kullanılırdı. Demir iletken bir maddedir ve dolayısıyla bu elektrik alan şiddeti ve statik elektriği daha fazla açığa çıkmasına sebep olurdu. Şuanda plastik malzemeler kullanılıyor, doğru bir tercih olabilir ancak yalıtkan malzemelerin içinde de bazı iletken malzemeler söz konusu olabiliyor. Özellikle bu noktalardan elektrik çarpmaları gibi küçük zararlar çocukların başına geliyor. Plastiğin statik elektrik etkisinden dolayı sık görülen manzaralar vardır. Çocukların saçlarının dikenleşmesinin önceki sebepleri de vardır. Her çocukta olmamasının da bir sebebi var. Çocuk belki de evdeki ortamından ya da okuldaki ortamından zaten elektrik yüklü olabilir” diye konuştu.

Share:

administrator

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir