Yeterli ve dengeli beslenmenin önemine değinen Uzman Diyetisyen Ayşe Huri Özkarabulut, koronavirüs salgınına karşı bağışıklık sisteminin güçlü tutulması gerektiğini vurguladı. İftar ve sahurda yenen yemeklerin vücut direncini koruyacak besinlerden oluşmasını öneren Özkarabulut, “İftarda hamurlu tatlılar, pilavlar ve ağır yağlı dolmalar yapmayın. Ayrıca, hazır gıdalardan uzak durun” dedi.
Protein ihtiyacını karşılamak için sofralarda kuru baklagillere, beyaz ete, ara sıra da kırmızı ete yer verilmesi gerektiğini söyleyen İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Uzman Diyetisyen Ayşe Huri Özkarabulut, Ramazan’da doğru ve sağlıklı beslenmek için tüyolar verdi.
“SALATAYA SİRKE KOYUN”
Sebze yemeklerini ve salatayı ihmal etmemek gerektiğini aktaran Özkarabulut, “Ramazan’da balık tüketemeyenlerin bağışıklık sistemlerini güçlü kılmak açısından Omega-3 balık yağı almaları iyi olacaktır. Sebze ve salatalar ihmal edilmemelidir. Salatalara sirke ve sızma zeytinyağı konulmalı, her sofrada mutlaka bulunmalıdır. Yoğurt özellikle ev yoğurdu, kefir bu dönemde probiyotik olmaları nedeniyle çok önemlidir. Yemek sonrası hamur tatlılarının yerine C vitamini içeren meyveler ve antioksidan özelliği olan yağlı tohumlar alınmalıdır. Çok abartılmadan badem, ceviz, fındık savunma sistemi için iyi bir seçenektir. Ara sıra tahin pekmez de kilo alma problemi olmayan kişiler için önerilebilir” diye konuştu.
“YEMEĞİ HIZLI YEMEYİN, MİDEYİ YORMAYIN”
Reflü şikayeti olan kişilere yemek yedikten sonra hemen yatmaması uyarısında bulunan Özkarabulut, “Uzun açlıktan sonra hızlı yemek yenilmemesi, zeytin, hurma ile oruç açılıp sıvı ihtiyacı giderildikten sonra çorba içip 20 dakika namaz arası verilmesi mideyi yormamak, insülin direnci yaratmamak, kalbi zorlamamak açısından çok önemlidir. Tok karna olmamak şartıyla fiziksel aktivite ihmal edilmemelidir, reflüyü tetiklememek için yemekten sonra hemen yatılmamalıdır” ifadelerini kullandı.
“SAHURDA KAHVALTILIK TÜKETİN”
Sahurda her zaman kahvaltılık tüketilmesi gerektiğini söyleyen Diyetisyen Ayşe Huri Özkarabulut, “Burada yumurta en önemli besindir. Peynir, süt veya yoğurt tok tutması açısından mutlaka sahurda da olmalıdır. Tam buğday ekmeğinin yanı sıra tarhana çorbası, yoğurda konularak tüketilecek olan yulaf ezmesi, kayısı gibi kuru meyveler veya bunların az şekerli kompostoları ramazanda konstipasyonu önlemek açısından önerilir” dedi.
“ÇAYI DEMLİ DEĞİL AÇIK İÇİN”
Vücudun sıvı ihtiyacını gidermek için mutlaka 8 bardak su içilmesini öneren Özkarabulut, “Çok demli çaylar yerine açık çay hatta bu süreçte zencefil, zerdeçal, karabiber ilave edilmiş ıhlamur gibi bitki çayları bir dilim limon ilavesiyle iyi bir seçenektir. Sıvı ihtiyacının giderilmesine takviye olur, ancak suyun yerini tutmaz mutlaka 8 bardak su sahur ve iftar toplamında tüketilmelidir. Eğer çok tuzlu besinler tüketilirse vücut su tutar, ödem olur. Bu nedenle salamura, konserve, işlenmiş etler ve paketli ürünlerden uzak durulmalıdır. Bu tip gıdalar tuz içeriklerinin yanı sıra katkı maddeler içermeleri nedeniyle sağlıksızdırlar. Mümkün olduğunca doğal beslenmek mevsime uygun sebze ve meyveleri seçmek önemlidir” açıklamalarında bulundu.
Hijyen kurallarına uyulmasının altını çizen Karabulut, besinlerin çok iyi yıkanıp, saklanmasını söyledi.
Vücut direnci düşük, diyabet, hipertansiyon, kalp hastalığı gibi problemleri olan kişilerin oruç tutarken çok dikkat etmesi gerektiğini belirten Özkarabulut, doktora danışmanın önemine vurgu yaptı.