Rusya ve Ukrayna savaşı sonrası ortaya çıkan tahıl ve enerji krizinin Rusya tarafından yeniden farklı bir strateji doğrultusunda ortaya çıkabileceğinin uyarısında bulunan Uluslararası ilişkiler Uzmanı Dr. Kemal Olçar, “Önümüzdeki günlerde gıda sorunu yaşayabiliriz” dedi.
Beykent ve Doğuş Üniversitesi işbirliğinde düzenlenen “Uluslararası Terörizm ve Güvenlik Konferansı” adıyla bir araya gelen alanında uzman akademisyenler son zamanların tüm dünyayı etkileyen Rusya-Ukrayna savaşını detayları ile ele aldı. Nükleer enerjiden, gıda krizine ve diğer ülkelere etkisinin konuşulduğu konferansta Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Dr. Öğr. Üyesi Kemal Olçar, Rusya’nın tahıl krizini tekrardan farklı bir strateji doğrultusunda tetikleyebileceği konusunda uyarıda bulundu. Kemal Olçar, tahıl krizi dolayısıyla etkilenecek olan üçüncü dünya ülkelerinin Rusya karşıtı güçlere ve ülkelere tepki göstereceğini, savaş konusunda da Rusya’ya destek konumuna geçebileceğinin altını çizdi. Olçar ayrıca “Türkiye’nin Suriye’ye kara harekâtını gündeme getirmesiyle Rusya’ya olan tarafsızlık ve denge politikası batıya doğru kayabilir” dedi.
“ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE MAALESEF GIDA SORUNU YAŞANACAKMIŞ GİBİ GÖZÜKÜYOR”
Putin’in geri adım atmayacağını düşündüğünü söyleyen ve krizlerin devam edeceğini aktaran Beykent Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Kemal Olçar, “Rusya, özellikle Putin diyelim, birtakım kararlar alıyor ve saldırılarına devam ettiğini göstererek geri adım atmayacağına dair bir takım ifadelerde bulunuyor. Hatta bugünlerde nükleer tehdidi tekrar masaya yatırmaya başladı. Bu şu demektir, eğer Avrupa Birliği yaptırımlar konusunda Rusya Federasyonu üzerindeki etkileri sürdürürse ki dokuzuncu paket yeni açıklandı, diğer taraftan Türkiye’nin kara harekâtı yapacağı konusundaki ısrarı ve yine Amerika Birleşik Devletleri Ukrayna’yı desteklemesi devam ederse tekrar önümüzdeki günlerde enerji ve tahıl krizi kozu gündeme gelecektir. Ki bu tahıl miktarı henüz daha dünya piyasalarına aktarılmadı. Son ortaya çıkan problem Türkiye Cumhuriyeti’nin arabuluculuğu ile çözüldü fakat bunun istikrarlı ve sürdürebilir olması için bir şekilde AB’nin ve ABD’nin tahıl krizi ile ilgili konuya, BM dahil, destek vermesi gerekiyor. Aksi halde bu kış döneminde özellikle fakir ve yoksul ülkelere bunun aktarılması konusundan sorunlar yaşayacağız. Ayrıca Rusya’nın tahılının ve gübresinin aktarılması konusunda eğer yaptırımlar kalkmazsa önümüzdeki günlerde maalesef gıda sorunu yaşanacakmış gibi geliyor” dedi.
“TAHIL VE ENERJİ KRİZİNİ ÜÇÜNCÜ DÜNYA ÜLKELERİNİ ETKİLEMEK İÇİN ORTAYA ÇIKARACAKTIR”
Kemal Olçar, Rusya’nın da tahıl krizinden ekonomik olarak etkileneceğini fakat bu krizleri ortaya çıkarmasının altında yatan başka bir strateji olduğunu söylediği açıklamasında şöyle konuştu:
Rusya kendisinin bile ekonomik anlamda etkilenecek olduğu tahıl krizinde başta Ukrayna olmak üzere cezalandırmak istediği başka bir grup daha var bunlar da maalesef buna ihtiyaç duyan özellikle Afrika ve bazı Asya ülkeleri. Neden bunu yapar? Bir şekilde Rus gazının ve petrolünün özellikle Avrupa pazarına sağlıklı ve sıhhatli aktarımı için bunu koz olarak kullanabilir. Dolayısıyla bu akışı keser ve üçüncü dünya ülkelerinden gelecek olan tepkiyi sadece Rusya göğüslemez, Avrupa da, Amerika da sorumlu olur. Uluslararası kamuoyu da bu sayede belki de taraf bile değiştirecek. Hatta BM’ye üye olan bazı devletler bu yüzden Rusya’nın yanında yer alabilecek. Yani ikiye bölünme, kutuplaşma, çok basit gibi gözüküyor ama tahıl krizinden mürekkep hale gelebilir. Enerji ve tahıl krizi eş değer krizlerdir. Her ikisini de çözmezseniz eğer Rusya Ukrayna topraklarında en kazançlı çıkan devlet olacaktır.”
“YAPTIRIMLAR HALKA İNMEMELİ”
Sorunların tetiklenmemesi adına yaptırımların kurum ve devletten ziyade Rusya halkına inmemesi ve Türkiye’nin terminal ülke kozunu devreye sokması gerektiğini hatırlatan Olçar, “En azından enerji krizi belli bir oranda çözülürse AB ülkeleri bir miktar rahatlayacaktır. Çünkü enerji krizi çözüldükten sonra tahılla ilgili problemler arkasından çözülecektir. Yaptırımlar konusu Rusya halkına zarar vermemesi gerekiyor. Rusya hükümetine, kurumlarına zarar verebilirsiniz ama halka zarar vermemesi en doğru karar olacaktır. Bunları bir paket gibi düşündüğümüzde, Suriye özelinde terör ile ilgili konularda mutlaka çözüm üretmek zorundayız. Bunu Rusya, İran, ABD ve Fransa da biliyor. Suriye’deki çözüm olmaz ise bir şekilde Türkiye’nin Rusya’ya olan tarafsızlık ve denge politikası batıya doğru kayabilir. Rusya’nın buna çok önem verdiğini de biliyoruz. Hepsi bir bütün, tahıl, enerji ve terör. Bu üçlü kriz bölgenin krizi. Ve çözümü için mutlaka Türkiye tüm taraflarla eşit mesafede ve dengeli bir politika yürütmeye devam etmeli” diyerek sözlerini sonlandırdı.