Dr. Leyla Bektaş Ata, gecekondulu kadınların kente katılımlarının önündeki engelleri analiz etmek amacıyla yürüttüğü araştırmasını Deutsche Welle Türkçe’de yayınlamaya başladı. Ata’nın araştırmasında yer alan analizlere göre, gecekondulu kadınların önündeki en büyük engel mahalle baskısı ve ekonomik saikler.

Kentlerde yaşayan birçok kadın kent imkânlarına ulaşmakta zorluk çekiyor. Dr. Leyla Bektaş Ata, İzmir’in Karabağlar ilçesine bağlı Limontepe’de yaşayan kadınların kent hakkını sorunsallaştırmak ve kente katılımlarının önündeki engelleri analiz edip aşmaya yönelik pratik öneriler geliştirmek amacıyla yürüttüğü araştırmasının ilk çıktıları Deutsche Welle Türkçe’de yayınlanmaya başladı.

Araştırma hakkında bilgi veren Dr. Leyla Bektaş Ata, “Yapılan araştırmaya göre kadınların kente katılamamalarını etkileyen dinamikler yaşlarına, çalışma durumlarına, çocuk ve torun sayılarına, ev içi ilişkilerine göre farklılık göstermekle birlikte her bir kadını ortak kesen iki gerekçe öne çıkıyor; ekonomik kısıtlar ve gecekonduda yaşamak. Gecekondu bölgesinde yaşamanın coğrafî engelleri ve altyapı kısıtları, kent yaşamına katılıma ket vuran gerekçeler arasında görülüyor” diye konuştu.

“ÇALIŞMA HAYATINA KATILAN KADINLARIN BİR KISMI KENTE DAHİL OLABİLMİŞ”

“Kadınları kent kullanımından alıkoyan bir başka gerekçe ise, kadınların hâlihazırda kent deneyimine, kentliliğin bilgisine sahip olmamaktan kaynaklanan talep geliştirmedeki isteksizlikleri olarak ortaya çıkıyor” diyen İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Dr. Leyla Bektaş Ata, “Kadınlar katılamadıkları kent yaşamının potansiyel katkılarına yönelik kapsamlı bir deneyime sahip olmamanın kendisi, mevcut durumlarını sürdürmeye, korumaya ve pekiştirmeye yönelik bir tutum ve pratiği beraberinde getiriyor. Çalışma hayatına katılan kadınların yalnızca bir kısmı bu vesileyle kent kullanım pratiklerini güçlendirebilmiş ve kente dâhil olabilmiş” ifadelerini kullandı.

Mahalledeki her kuşaktan kadın hareketliliğini sınırlayan önemli durumlardan birinin de çocuk ya da torun bakımı olduğuna değinen Ata, “Ekonomik kısıtlar ve gecekonduda süren bir hayatın ortak keseni kreş ve çocuk oyun evlerinden yoksunluk, kadınların bireysel hareket etmelerini engellerken en küçük bir eylemde bulunmak için dahi ciddi planlama yapmalarını gerektiriyor. Belirsizliğin ve geçiciliğin gündelik hayatın merkezine yerleştiği gecekondu mahalleleri, kentin ciddi yatırım yapmaktan geri durulan bölgeleri. Çocuk parklarının yetersizliği, çocuk bakımına destek olabilecek kurumların eksikliği ilk sırada sayılabilecekler arasında. Limontepe’ye en yakın kreş 5 km uzaklıkta ve orta alt sınıf aileler için karşılayabilecekleri bedelin çok üzerinde” şeklinde konuştu.

“DEZAVANTAJLI KONUMLARI TOPLUMSAL CİNSİYETLERİYLE DOĞRUDAN İLİŞKİLİ”

Kadınların kent kullanımındaki dezavantajlı konumlarının toplumsal cinsiyetleriyle doğrudan ilişkili olduğuna vurgu yapan Ata, “Aldıkları eğitimin ailedeki erkek üyelere kıyasla yetersizliği iş piyasalarına katılımlarına en baştan ket vurmakta, dâhil olduklarında da güvencesiz çalışma biçimlerini önlerine koymakta. Katılımcıların eşleri ya da diğer aile bireyleri tarafından dışarı çıkmamaları yönünde bir baskı olmaması bu mahalle nezdinde öne çıkan olumlu bulgular arasında.  Bununla birlikte gerek aile içinde gerekse mahallede kadından beklentiler,  kadın hareketliliğinin önüne doğallaşan ve kanıksanan bir bariyer çekiyor” şeklinde konuştu.

Kadınlar için geliştirilebilecek en temel belediyecilik hizmetinin kadınları evden ve mahalleden çıkarabilecek bir ortam oluşturmak olduğunu ifade eden Ata, “Otobüs bilet fiyatlarına yönelik, özellikle ev kadınları için iş saatlerini kapsamayan belli bir saat aralığında geçerli olabilecek bir düzenleme kadınların kentte hareketliliğini teşvik edecektir” dedi.

“KADINLAR KENTE KATILIMI EKONOMİK SAİKLER ÜZERİNDEN DEĞERLENDİRMEKTEDİR”

Yılın belli dönemlerinde kadınların ücretsiz katılımına açık bir şekilde kentin farklı bölgelerine düzenlenecek gezilerin kadınların farklı mekânlara aşinalığını artıracağına dikkat çeken Dr. Ata, “Bu da kadınların kentin çok sesliliğiyle karşılaşmasını sağlayacaktır. Kadınlar kente katılımın her veçhesini ekonomik saikler üzerinden değerlendirmektedir. Bunun yanında, kentte katılımın ücretsiz olduğu, yalnızca ulaşım bedelini temin ederek dâhil olabilecekleri etkinlikler de gerçekleştirilmektedir. Kadın hareketliliğini ve kadının aile içindeki konumunu güçlendirebilmenin en etkili yolu ise kuşkusuz hane içine kapatmayan istihdam olanakları sağlayabilmekten geçmektedir. Kente katılımlarına sosyokültürel ve ekonomik sebeplerle ket vurulan kadınların kent kaynak ve olanaklarına erişimini daha kapsayıcı/içerici, toplumsal cinsiyet duyarlılığı yüksek kent planlama ve yönetişimiyle (governance) mümkün kılmaya çalışmak ve kente erişilebilirliği ve katılımı artırmaya yönelik politikalar geliştirmek yerel yönetimlerin öncelikleri arasında yer almalıdır.”

Share:

administrator

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir