Sağlık alanındaki teknolojik gelişmelere bir yenisi daha eklendi. Yapay zekâ ile işlevsellik kazanacak olan yoğun bakım robot hemşireleri yaşam bulgusu alıp, ilaç uygulama, solunum ve oksijen ölçümlerini yapıp, değerlendirebilecek. Yapay zekâ modeli geliştirildikten bir yıl sonra Türkiye’deki tüm hastanelerde kullanılabilecek olan robotlar, hemşirelerin çalışma yükünü hafiflemiş olacak.
Beykent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından bu yıl dördüncüsü düzenlenen Hemşirelikte İnovasyon Zirvesi üniversitenin Beylikdüzü yerleşkesinde sağlık çalışanları ve geleceğin sağlıkçıları olan öğrencilerin yoğun katılımıyla gerçekleşti. Zirvede sağlık çalışanlarının hastane ortamında çalışma yükünü azaltacak olan 35 proje sunuldu. Projeler arasında en dikkat çeken ise yapay zekalı yoğun bakım robot hemşiresi ADA oldu. Hemşirelik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Hamiyet Kızıl ile Dr. Öğr. Üyesi Atınç Yılmaz’ın hazırlamış oldukları projenin prototipi geliştirildi. Yapay zekâ modeli de geliştirildikten sonra 1 yıl içerisinde tüm hastanelerde kullanılabilecek.
Nabız, oksijen ve solunum gibi vital bulguları yapabilecek olan robotların hemşirelerin çalışma yükünü hafifleteceğini belirten proje geliştiricisi Öğr. Görevlisi Hamiyet Kızıl, robotların sağlık alanında kullanılmaya başlanmasıyla hemşirelerin asıl işleri olan bakım ve terapötik iletişim için hastalarına daha fazla vakit ayırabileceğini kaydetti. Teknolojik gelişmelerin hemşirelik mesleği için çok önemli olduğunu ancak robotların hemşirelerin yerini alması gibi bir yanılgıya da düşülmemesi gerektiğini söyleyen Kızıl, “Robotların hemşirelerin yerini alması gibi bir durum söz konusu olamaz. Robotlar hemşirelerin yerini asla alamaz. Çünkü bakım ve terapötik iletişimi insandan başkası yapamaz. O nedenle bizler hemşirenin hastaya daha fazla dokunabilmesi için bu teknolojiyi ürettik” dedi.
35 PROJE ÜRETİLDİ
Öğrencileriyle dört yıldır gerçekleştirmiş oldukları zirveler ile hemşirelik alanında yararlı olabilecek projeler geliştirdiklerini kaydeden Beykent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Hamiyet Kızıl, “Hemşirelik mesleğine katkı sağlayabilmek için fikirler ürettik. Zaten fikir inovasyonun ilk basamağıdır. Sonra da derslerimizde öğrencilerimizin fikirlerini ürüne nasıl çevirebiliriz onun üzerine çalışmalar yaptık. Ortaya çok güzel ürünler çıktı. İlk üç yılda 120 proje ürettik. Bu zirvemizde ise 35 projemiz var” diye konuştu.
“HEMŞİRELER HASTALARINA DAHA FAZLA VAKİT AYIRABİLECEK”
Yapay zekalı yoğum bakım robot hemşiresi ADA hakkında da bilgi veren Kızıl, “Dr. Öğr. Üyesi Atınç Yılmaz ile geliştirmiş olduğumuz ve Akın Robot’tan da destek aldığımız bir proje. Bu projeyi yapmamızdaki amaç hemşireler bağımlı rolleri olan sağlık çalışanlarından. İlaç uygulama, yaşam bulgusu alma gibi işlevlerle çok fazla zaman kaybediyorlar. Dolayısıyla bu zaman kaybı olmasın, bunları robotlar yapsın ve hemşireler asıl işi olan bakım ve terapötik iletişim için hastalarına daha fazla vakit ayırsın diye bu projeyi geliştirdik. Proje hayata geçtiğinde robotumuz hemşirelerimizin bağımlı rollerini yerine getirirken hemşireler de bağımsız rollerini yerine getirmiş olacaklar” şeklinde konuştu.
“YAPAY ZEKÂ GELİŞTİRİLDİKTEN 1 YIL SONRA ROBOTLAR HASTANELERDE KULLANILABİLECEK”
Robot hemşirenin işlevinden de bahseden Kızıl, “Bu projenin prototipini geliştirdik. Yapay zekâ modeli de geliştiriyoruz. Robot hemşire nabız, oksijen ve solunum alma gibi vital bulguları yapıp, sonrasında ise değerlendirebilecek. Elde edilen bilgileri değerlendirip sonrasında da ne yapması gerektiğini bilmesi için yapay zekâ gerekiyor. Yapay zekâ modelimizi geliştikten sonra 1 yıl içerisinde bütün hastanelerde kullanılabilir hale geleceğini düşünüyoruz” ifadelerinde bulundu.
Zirvenin açılış konuşmasını gerçekleştiren Beykent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Ferman ise yapmış olduğu konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Hemşirelik alanı çok özellikli ve özgün bir bölümdür. Hayatın bir gerçeğini hatırlatmak isterim. Birçoğumuz hayatımızın son nefesini verirken bir hemşirenin yüzünü göreceğiz, belki bir hemşirenin elini tutacağız. Dolayısıyla bu mesleğin, bu duruşun hayat boyu olduğu kadar hayatın son anında da ne kadar önemli olduğu ortada. İnşallah çok sayıda yetişmiş akademisyenle, uzmanlıkla hemşirelik mesleği daha da yükselerek devam edecek. Bu bakımdan teknoloji yani yarayışlı bilgi söz konusu olduğunda sağlıktan, insanın hayatına doğrudan dokunandan daha değerlisi daha kutsalı olabilir mi? İşte o nedenle özellikle hemşirelik alanında yenilikçi yaklaşımlar, yenilikçi açılımlar ve inovasyon anahtar kavramların başında geliyor.”