Koronavirüs pandemisi süresinde evde karantina altında olmanın besin kaygısına ve duygusal yemeye yol açabileceğini belirten Prof. Dr. Mustafa Nizamlıoğlu, “Hızlı ve düşük maliyetli olan hazır yemekler ve işlenmiş gıdalar sofralarda yer almaya başladı fakat sanılanın aksine karantina günlerinde sağlıklı, uygun maliyetli ve kolay alternatifler de var” dedi.
Koronavirüse karşı savaşın ilk önce bağışıklık sistemini kuvvetlendirmekten geçtiğine vurgu yapan İstanbul Gelişim Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Mustafa Nizamlıoğlu, “Bağışıklık sistemini güçlendirmeyi sağlayacak tek bir gıda veya takviye olmadığı gibi, koronavirüse karşı koruma kalkanı görecek mucize gıda veya diyet de yoktur. Bağışıklık sistemi, vücudu mikroorganizmalara karşı savunan etkili bir korunma mekanizmasıdır. Vücudumuza virüslere karşı savunmada destek olabilecek bağışıklık sistemi için; dengeli, sağlıklı beslenme etkili olacaktır” diye konuştu.
“DAHA DAYANIKLI ÜRÜNLER TERCİH EDİLMELİ”
Sebze ve meyve tüketiminin yeterli olmasına dikkat edilmesi gerektiğine değinen Nizamlıoğlu, “Sağlıklı bireylerin günde en az 2 porsiyon sebze ile 3 porsiyon meyve tüketmesi önerilmektedir. Sebze ve meyveler vitamin, mineral ve posa için önemli kaynaklardır. Bunun yanı sıra antioksidan vitaminlerden de zengin olması bağışıklık sisteminin desteklenmesi açısından önemlidir. Karantina döneminde çabuk bozulacak sebze ve meyveler yerine daha dayanıklı ya da henüz tam olgunlaşmamış ürünler tercih edilmelidir” dedi.
“HAFTADA EN AZ 2 KERE TÜKETİLMESİ GEREKLİ”
Yeterli ve kaliteli protein alımına özen gösterilmesi gerektiğine vurgu yapan Nizamlıoğlu, “Özelikle bağışıklık sisteminin fonksiyonları için kaliteli protein alımı önemlidir. Bu nedenle günlük yumurta, süt, yoğurt ve peynir tüketimine dikkat edilmelidir. Yumurta, UHT süt ve peynir uygun koşullarda uzun süre saklanabilmektedir. Kaliteli protein kaynaklarından bir diğeri ise balıktır. Aynı gruptaki et ve et ürünlerine göre daha düşük enerji içeriğine sahip olan bu besinin haftada en az 2 kere tüketilmesi gerekmektedir. Tazesinin bulunmadığı durumlarda dondurulmuş ya da konserve balıklar tercih edilebilir” şeklinde konuştu.
“GÜNDE 8-10 BARDAK (1,5-2 LİTRE) SU TÜKETİLMESİ ÖNEMLİ”
Kuru baklagillerin hem protein içeriği yüksek hem de muhafazası kolay olduğu için karantina döneminde günlük tüketilmesinin uygun olacağını ifade eden Nizamlıoğlu, “Kuru baklagiller protein, posa, vitamin ve mineral açısından zengin önemli bir besin grubudur. Haşlama suyunun atılmadan yemek yapılması vitamin kaybını en aza indirecektir” dedi.
Dengeli ve sağlıklı beslenmenin ilk adımının su tüketimi olduğunun altını çizen Nizamlıoğlu, “Vücuttaki toksinleri atmak, hücreleri diri tutmak, metabolizmayı canlandırmak ve en önemlisi bağışıklık sistemimizi güçlendirmek ve için bol sıvı tüketimi ihmal edilmemelidir. Gazlı içecekler, kahve bu ihtiyacı karşılamaz. Düzenli çalışan bir metabolizma için günde 8-10 bardak (1,5-2 litre) su tüketilmesi önemlidir” ifadelerini kullandı.
Nizamlıoğlu konuşmasını şöyle sonlandırdı:
“Evde kaldığımız bu süreçte kendinizi sürekli buzdolabının önünde buluyor veya normalden daha fazla atıştırmalık arıyor olabilirsiniz. Alışverişlerinizde çok fazla işlenmiş gıda almamaya dikkat edin. Hazır yiyeceklerde, paketlenmiş atıştırmalıklarda ve tatlılarda genellikle doymuş yağ, şeker ve tuz içeriği yüksektir. İşlenmiş gıda alıyorsanız etiketine bakın. Atıştırmaları, ara öğünleri, vücudunuzun bağışıklık sistemini destekleyen besin değeri yüksek yiyeceklerden yapmaya özen göstermelisiniz.”