Azerbaycan’ın Karabağ’daki çatışma bölgesinden uzak Tovuz, Şemkir, Gence, Goranboy, Naftalan, Mingeçevir, ayrıca çatışma bölgesine yakın Terter, Beyleqan, Ağdam, Berde bölgelerinin yoğun füze saldırısına uğraması hakkında konuşan Sosyolog ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Behlül Aliyev, uluslararası hukukun çiğnendiğine vurgu yaptı. Aliyev, “Cephede ağır darbe alan Ermenistan, umduğu uluslararası desteği arkasına alamayınca terör politikasına geçit yaptı” diye konuştu.

Bölgedeki çatışmanın fitilini ateşleyen Ermenistan’ın, cephede art arda aldığı darbelerle sivil yerleşim yerlerini hedef almaya başladığını belirten İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Dr. Aliyev “Bu saldırılar özellikle çok yönlü olup hedef şaşırtmayı amaçlamakla birlikte Azerbaycan’ın stratejik açıdan önemli yerlerini da tahrip etmeyi amaçlamaktadır. Örneğin, Mingeçevir Azerbaycan’ın enerji kenti olmakla birlikte 16 milyar metreküp hacmiyle Kafkasya’nın en büyük su deposunu barındırmaktadır. Bölgede Azerbaycan için hayati öneme sahip hidroelektrik santrali yerleşmektedir. Daha önceler de Ermenistan tarafı Mingeçevir barajını patlatarak bölgeyi felakete sürükleyecekleriyle ilgili farklı mecralardan tehditler savurmuşlardı. Füzelerden birinin santralin bir enerji bloğunun yakınına isabet etmesi ve şans eseri infilak etmemesi, Ermenistan’ın hukuk tanımazlığıyla birlikte savaş ahlakından da nasibini almadığının göstergesidir. Gence kentinin bombalanmasına gelince, Gence’nin Azerbaycan’ın kültür merkezlerinden biri olduğunu, kentte çok sayıda tarihi yapıların olduğu göz önünde bulundurulduğunda Ermenistan’ın aynı 90’lı yıllarda olduğu gibi medeniyete karşı vandal tutumundan vazgeçmediğini sergilemektedir” ifadelerini kullandı.

“UMDUĞU ULUSLARARASI DESTEĞİ ARKASINA ALAMADI”

Ermenistan’ın Karabağ dışında Azerbaycan’ın sivil yerleşim yerlerini hedef almasının ardında yatan nedenlere değinen Aliyev “Erivan durumu daha da çetrefilli yapmak için uğraşmaktadır. Bu bölgelere yapılan saldırılar, Bakü’yü karşı saldırıya tahrik etmek, böylece ‘mazlum Ermenistan’ imajına dönerek Kolektif Güvenlik Antlaşmasının (KGAÖ) devreye girmesi için uğraşmaktadır” dedi ve ekledi: “Cephede ağır darbe alan Ermenistan, umduğu uluslararası desteği de arkasına alamayınca terör politikasına geçit yaptı. Artık sıcak temas bölgesinden ziyade Azerbaycan’a farklı ölçülerde tahribat yaşatmayı ve böylece bezdirmeği amaçlamaktadır. Sözde rejim başkanı olan Arayik Arutyunyan’ın savaşı artık Azerbaycan topraklarına taşıyacaklarını açıklaması aslında çaresizliğin vahşi dışavurumudur” dedi.

“KGAÖ AZERBAYCAN’A GARANTÖR OLMALI”

Ermenistan’ın KGAÖ’ya dayanarak, Ermenistan topraklarından Azerbaycan’ın sivil yerleşim yerlerine saldırılarının asla kabul edilemez olduğunu vurgulayan Dr. Behlül Aliyev “Asıl sorulması gereken, KGAÖ, Azerbaycan kentlerindeki sivil altyapıya füze saldırıları sonucunda geniş teknojenik felaketlere karşı Ermenistan tarafından garantörlük yapacak mıdır? Ermenistan Antlaşma kapsamında istediğini yapabilir ve başka ülkenin topraklarına saldırı gerçekleştirebilir diye bir şey yok. Azerbaycan meşru zeminde Ermenistan topraklarında uluslararası anlaşmaları ihlal ederek Azerbaycan’da güvenliği tehdit etmeğe devam ederse Azerbaycan’ın misilleme hakkı vardır ve o bölgede ateş noktalarını imha edebilir. Bu konuda eskalasyonun devam etmemesi için KGAÖ Ermenistan adına Azerbaycan’a garantörlük taahhüdünde bulunmalı” diye konuştu.

“RUS ORTODOKS KİLİSESİ AZERBAYCAN’I DESTEKLEDİ”

Azerbaycan’ın haklı mücadelesine farklı dini otoritelerin desteği olduğuna da değinen Dr. Aliyev, “Moskova Patrikhanesi’ne bağlı Rus Ortodoks Kilisesi (ROK), Azerbaycan Cumhurbaşkanına yazdığı bildiride Azerbaycan Ordusunu cephedeki zaferlerinden dolayı tebrik etti ve Azerbaycan’ın işgal altındaki topraklarını işgalden azat etmesi konusunda tam desteğini ifade etti. Bildiride diğer dini kurumların da başkanları, ROK başpiskoposu Aleksandr Bakinskiy, Kafkasya Müslümanları İdaresi Başkanı Şeyhülislam Allahaşükür Paşazade, Dağ Yahudileri Topluluğu’un Başkanı Milih Yevdayev, Avrupa Yahudileri Topluluğu’nun Başkanı Aleksandr Şarovski, Alban-Udin Topluluğu başkanı Robert Mobili bildiriyi imzalamakla Azerbaycan tarafına desteğini bildirdiler. Bu, çok kültürlü Azerbaycan’ın monoetnik Ermenistan üzerinde kültürel zaferi olarak nitelendirilebilir” şeklinde konuştu.

Share:

administrator

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir