Orta Doğu, Avrasya ve Asya-Pasifik Araştırmaları Platformu (ODAP) ve Beykent Üniversitesi tarafından düzenlenen ‘Küresel ve Bölgesel Sorunların Türk Dış Politikasına Etkisi’ başlıklı panelde NATO ve bölgesel ittifakların, hızla değişen koşullara göre aldıkları yeni pozisyonlar tartışıldı.

ODAP ve Beykent Üniversitesi tarafından ortaklaşa düzenlenen ‘Küresel ve Bölgesel Sorunların Türk Dış Politikasına Etkisi’ başlıklı panelde NATO ve bölgesel ittifakların, hızla değişen koşullara göre aldıkları yeni pozisyonlar ve bu eksenden izledikleri stratejiler tartışıldı. Panelde, Çin kontrolünde bir Rusya yerine Batıya entegre olmuş bir Rusya’nın tercih edileceği vurgulandı.

“BATI RUS YÖNETİMİNİ GÜÇLENDİRMEKTEDİR”

Panelde konuşan Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Kemal Olçar, “ ABD, Rusya’nın Ukrayna’da kesin bir yenilgi almasını engellemeye çalışıyor ve zayıf bir Rusya’nın Çin’in kontrolü altına girmektense kontrol edilebilir, yönetilebilir ve Batı bloğu içinde entegre olmuş bir Rusya arzu ediyor. Bunu çok iyi bilen Putin 22 yıldır yönettiği Rusya Federasyonu’nun Çarlık ve Sovyet döneminden gelen refleksleriyle batı ve doğu arasındaki kalın ekseni ilan etmiş ve bu eksenin sinir uçlarının birisinin Balkanlarda Sırbistan’a, Kafkaslarda Gürcistan ve Ermenistan’a, Akdeniz’de Suriye’ye ve Doğu Avrupa’da Ukrayna, Belarus ve Transdinyester’e uzandığını ifade etmiştir. Rusya’nın hassas sinir uçlarıyla oynayan Batı aslında Ukrayna’da savaş kararı alan Rus yönetimini Rus halkı nezdinde gittikçe güçlendirmektedir. Bu tablo içinde ABD henüz istediklerinin tamamını elde edememiş, RF Ukrayna savaşında hedeflerine tam olarak ulaşamamış ve Çin Rusya’ya doğrudan destek, işbirliği ve ittifak rolünü oynamaya başlamamış olması sebebiyle en azından ateşkesin ilanı ve barışın tesisi yakın gelecekte pek mümkün gözükmemektedir” dedi.

“TÜRKİYE TEHDİT VE FIRSATLARI DEĞERLENDİRDİ”

Panelde konuşan Beykent Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yrd. Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Karahöyük ise şunları söyledi: “Panelistlerimiz özellikle Rusya-Ukrayna savaşı özelinde Türkiye’nin pozisyonunu, karşılaşacağı tehdit ve fırsatları değerlendirdi. Mevcut küresel siyasi konjonktürün sayısı ve yeri değişen kutuplar ekseninde eriştiği yeni konum tartışıldı. Bu yönüyle yine üniversitemizce 9 Aralık’ta düzenlenen, yedisi beş farklı ülkeden yabancı katılımcı olmak üzere 13 konuşmacının bulunduğu 6. Uluslararası Terörizm ve Güvenlik Konferansı’nın tamamlayıcısı oldu” ifadesini kullandı.

Share:

administrator

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir