Dünyanın güvenlik ve uluslararası politika alanındaki en büyük toplantılarından Münih Güvenlik Konferansı, protestolar eşliğinde son buldu. Konferansı değerlendiren Siyaset Bilimci Dr. Viktoriia Demydova, “Münih Güvenlik Konferansı nihai raporunda Ukrayna’dan sadece 8 kez bahsediliyor. Bu da Batı’nın Ukrayna’ya ne kadar ilgisiz bir tutum sergilediğinin kanıtı” dedi.
56’ncı kez gerçekleştirilen konferansa 30 ülkeden birçok dünya lideriyle, yaklaşık 70 dışişleri bakanı katıldı. Bütün dünyanın yakından takip ettiği konferans için İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Siyaset Bilimci Dr. Öğr. Üyesi Viktoriia Demydova’nın tespitleri dikkat çekiciydi: “Konferanstaki tartışmalar çoğunlukla Kırım’ı görmezden gelen Donbass ile ilgili. Buna karşılık, Rusya, Ukrayna için özel bir düzenleme isteme çabalarını da bırakmıyor gibi görünüyor. Ocak ayında Kudüs’e yaptığı ziyarette Putin, BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesinin liderlerinin, küresel istikrarsızlık karşısında “barışı savunmak” için bir zirve toplantısı çağrısında bulundu. Ayrıca, Münih’te bir grup Avrupa, Amerikan ve Rus eski hükümet yetkilileri ve uzmanlarından oluşan Avrupa-Atlantik Güvenlik Liderliği Grubu, Kremlin yanlısı bir şekilde Donbass sorununun (Doğu Ukrayna Krizi) çözümü için 12 adımlı bir program yayınladı.”
“KREMLİN İKİNCİ YALTA-1945’İ İSTİYOR”
Programın, güvenlik, politika, ekonomi ve insani yardım alanlarında önerilen önlemlerden oluşan 12 adımlı bir program olduğunu ifade eden Demydova, “Ortak Kontrol ve Koordinasyon Merkezi ve Normandiya format diyaloğunun kurulması önerildi. Bu da planın ana çelişkilerinden biri. Rusya’nın, diğerlerinin yanı sıra, başlangıcından tek sorumlu olarak çatışmayı çözmeye çalışması ve ortadaki bilgi savaşı, ve bunun bir parçası gibi görünen 12 aşamalı program, Ukrayna’nın sadece Rusya’da değil tüm dünyadaki imajını bozmayı amaçlıyor. Öte yandan, II. Dünya Savaşı’nı bitiren Yalta Konferansı’na benzer bir ikinci Yalta konferansını düzenleme girişimi söz konusu.” dedi.
“UKRAYNA, RUSYA’NIN SALDIRGANLIĞI KARŞISINDA YALNIZ”
Bazı liderlerin Putin’e sempati duymaya eğilimli olduğunu vurgulayan Dr. Demydova, “Fransa Cumhurbaşkanı Macron, yaptırımların Rusya’da hiçbir şeyi değiştirmediğini ve “tamamen verimsiz bir sisteme” yol açtığını vurgulayarak Ruslarla daha iyi uzun vadeli ilişkiler çağrısında bulundu” dedi. Ayrıca, 12 adımlı program Minsk anlaşmasında kaydedilen ilerlemeyi Rusya’ya karşı yaptırımların yürürlükten kaldırılması konusuyla ilişkilendiriyor. Bu da Ukrayna’nın Rusya’nın saldırganlığı karşısında yalnız kaldığını kanıtlıyor.
“UKRAYNA’YI DESTEĞE ÇAĞIRIYOR”
Yeni seçilen Cumhurbaşkanı Zelensky’nin, Petro Poroshenko’ya kıyasla Rusya’ya karşı çok daha ılımlı olduğunu belirten İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Viktoriia Demydova, “Zelensky, Münih’teki 12 aşamalı planın eleştirilerinden kaçınıyor. During the Ukrainian Genel olarak, Rusya ile ilişkilerde askeri çatışmaya diplomasiyi tercih ediyor. Dahası, Münih’te konuşurken ülkelerin liderlerini uluslararası hukuku yeniden sağlamaya ve Ukrayna’yı desteklemeye çağırıyor” dedi.
