Aile içi şiddetin kadın beyni üzerindeki etkisi araştırıldı. İspanya’da 28’i şiddet gören 60 kadın üzerinde yapılan araştırma, duygusal ya da fiziksel fark etmeden şiddetin, kadın beynini küçülttüğünü ortaya koydu. Nöroloji Uzmanı Oğuzhan Onultan, “Şiddetin her çeşidi, kişinin algısını, karar vermesini, hafızasını, görme alanlarını, uzaysal ve mekânsal algısını ve yargı mekanizmalarını etkiliyor” dedi.

İspanya’daki Granada Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmayla şiddetin kadın beyninde yaptığı hasar yapısal MR tekniği ve özel bir metod ile araştırıldı. Daha önce yapılan çalışmalarda travma sonrası stres bozukluğuna yönelik beynin sadece belli bölgeleri araştırılmışken, bu çalışmada 28’i şiddet gören 60 kadının beyninin 160 bölgesi incelendi. Çalışmayla, beynin çeşitli bölgelerinin alan olarak küçüldüğü ve inceldiği ispatlandı.

Çalışmayı değerlendiren Nöroloji Uzmanı Dr. Oğuzhan Onultan, “Şiddetin her çeşidi, kişilerin algılarını, karar vermelerini, hafızalarını, görme alanlarını, uzaysal ve mekânsal algılarını ve yargı mekanizmalarını etkiliyor. Bu tarz hasarlar bazen kişilerde psikiyatrik bulguymuş gibi de ortaya çıkabilir ancak bunun altında yatan beyindeki nörolojik hasarlardır” diye konuştu.

“KONUŞMA VE ANLAMA BOZUKLUĞU ORTAYA ÇIKIYOR”

Araştırma hakkında açıklamalarda bulunan Dr. Onultan, “Araştırmada, lateral sulcus, temporal lob, frontal lob, oksipital lob, parietal lob ve limbik alanda hacim, alan ve kalınlık kaybı saptandı. Özellikle temporal alanda, sol ön singulat korteks, sağ precuneus alanında ve oksipital kortekste küçülme ön plandaydı. Lateral sulcus hasarında konuşma ve anlama bozuklukları ortaya çıkar. Temporal lob, işitme, konuşma, söyleneni anlama, gördüklerini anlamlandırma fonksiyonlarını yönetir. Hasarında bütün bu fonksiyonlar bozulduğu gibi, epilepsi nöbetlerine sebep olur” dedi.

KARAR VERMEDE ZORLANMA VE GÖRME BOZUKLUKLARI YAŞANABİLİR

Dr. Onultan, beynin frontal lobunun hasar görmesiyle, karar vermede zorlanmanın, oksipital lobun zarar görmesiyle de görme alanında bozuklukların ortaya çıkabileceğini söyledi.

BOĞMAYA YÖNELİK TRAVMALARDA ANOKSİK BEYİN HASARI YÜZDE 50

Rutgers Üniversitesi’nde yapılan bir başka çalışmadan da örnekler sunan Onultan, “Bu çalışma 18-24 yaş arası kadınların şiddete daha çok maruz kaldığını ortaya koydu. Özellikle boğmaya yönelik travmalarda anoksik beyin hasarının yüzde 50 olarak gözüktüğü ortaya çıkmış. Buna bağlı post travmatik stres bozuklukları, intihar eğilimleri, madde kullanımları bu insanlarda psikiyatrik bulgularmış gibi ortaya çıkabiliyor” ifadelerini kullandı.

ÖN KOL KIRIĞI AİLE İÇİ ŞİDDETİN BELİRTİSİ OLABİLİR

Ön kol kırıklarının aile içi şiddetin belirtisi olabileceğine dikkat çeken Dr. Onultan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Amerikan Radyoloji Derneği tarafından açıklanan bir başka çalışmada, kadının aile içi fiziksel şiddette kendini korumak için elini kaldırdığı andaki ön kol kırığının muhakkak sorgulanması gerekmektedir. Fiziksel şiddette acile başvuran kişiler bunu açıklamak istemeyebiliyorlar ya da etrafında bunu açıklatacak insanlar oluyor. Kadınların ön kol kırıklarının muhakkak sorgulanması gerekiyor.”

ÖNLEM; ŞİDDETİN ENGELLEMESİDİR

Alınabilecek önlemlerin başında şiddetin engellenmesi olduğunu söyleyen Dr. Onultan, “En önemli durum şiddetin engellenmesidir. Aile içi şiddetin hem fiziksel hem de duygusal anlamda karşısındayız. Bunu da kanun yapıcıların güvence altına almasını istiyoruz” dedi.

Share:

administrator

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir