Yetişkinlerde ve çocuklarda görülen Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’nun ekran süresinin uzamasıyla birlikte artış gösterdiğini belirten Doç. Dr. Canan Tanıdır, “3 yaşını dolduran bir çocuğun sosyal ortamda olmasını öneriyoruz. Çocuğun sportif aktiviteyle uğraşması çok önemli. Aileler, çocuğun hayatını çok iyi şekilde organize etmeli” dedi.
Koronavirüs salgınıyla birlikte gelen dijitalleşme süreci bazı çocukları olumsuz etkiledi. Eğitimin dijitale taşınması, evde kalınan süreçte çocuğun çok fazla ekrana maruz kalması adaptasyon sorunlarını da beraberinde getirdi. Ekran süresinin uzamasıyla birlikte Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’nun (DEHB) bağlantılı olduğunu belirten Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Canan Tanıdır, “Yeşil alan ve açık hava herkesin ruhsal sağlığına iyi geliyor. DEHB olan çocukların biraz daha enerjilerini atmaya ihtiyaçları var. Açık havada olmak ve hareket etmek onlara iyi gelecektir. Kapalı alan hareketi kısıtlayan bir yer. Açık alanda, yeşillikte, doğada, bahçede ve parkta çocuklar daha özgür hareket edebiliyor. Bu da onları olumlu etkiliyor. Özellikle sporun DEHB’ye iyi geldiğine dair çalışmalar var. Düzenli spor aktivitesi olan bir çocuğun DEHB belirtileri olsa da bunun çok daha hızlı toparladığı gözüküyor. Klinik pratiğim de bu şekilde. Düzenli spora devam eden çocuklarda agresif belirtiler, hiperaktivite, dürtüsellik belirtileri belirgin düzeyde düzelme görülüyor” diye konuştu.
TÜRKİYE’DE GÖRÜLME ORANI YÜZDE 13
DEHB’nin nörogelişimsel bir bozukluk olduğunu ifade eden İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Canan Tanıdır, “Dünya üzerinde yüzde 5 ila 10 arasında görülüyor. Türkiye’de yapılan çalışmada da yüzde 13 oranında görüldü. Sık görülen bir tanı ve atlanabiliyor. Yaş küçük ve semptomlar hafifse aile ile çalışarak ve okulla ilgili düzenlemeler yaparak, doğada olmakla hastalığın semptomlarını azaltmaya çalışıyoruz. Semptomlar şiddetli ise ilaç tedavileriyle çocuğun yaşamında çok büyük değişiklikler sağlayabiliyoruz” dedi.
KAPALI ORTAMDA UZUN SÜRE KALMAMALI
DEHB olan çocukların sabırsız, oyunlardan dışlanan ve ebeveynleri tarafından dışlanan çocuklar olduğunu belirten Tanıdır, “Böyle olunca çocuk bir süre sonra mutsuz oluyor. Kendine güveni azalmaya başlıyor ve sevilmiyormuş hissine kapılıyor. Bu çocukların davranım problemlerini de azaltmak için mümkün olduğu kadar açık havada bir şeyler yapmasını, düzenli sportif aktivite yapmasını, kapalı ortamlarda uzun süre kalmasını önermiyoruz” ifadelerini kullandı.
EKRAN SÜRESİ UZADI; PANDEMİDE GÖRÜLME SIKLIĞI ARTTI
Pandeminin de DEHB’nin görülme sıklığını artırdığını dile getiren Doç. Dr. Tanıdır, “Pandemi bu çocuklar için çok sıkıntılı oldu. Çünkü çok fazla evdeler ve okula gitmiyorlar, enerjilerini atamıyorlar. Pandemi ekran süresini de artırdığı gibi DEHB görülme sıklığını da artırıyor. Evde kalan çocuk kendini ekranla, internetle, bilgisayar oyunlarıyla oyaladığı için bu da semptomlar üzerine ekstra etki sağlıyor. Ekran başında uzun süre geçiren çocukların da çok fazla dikkat eksikliği, öğrenme problemleri yaşadığını biliyoruz. Ekran süresi arttıkça, sinirlilik, hiperaktivite, dikkat problemleri de artıyor” diye konuştu.
GEÇ TEDAVİ MADDE KULLANIMINA SEBEP OLABİLİR
Genetik bir yatkınlığa sahip olan DEHB’nin erken teşhis ve tedavisinin hayat kurtaracağını söyleyen Doç. Dr. Tanıdır, sözlerini şöyle tamamladı:
“Teşhis ve tedavide geciktikçe çocuk dersten kopmuş, okuldan soğumuş oluyor. Akademik başarısı düşmüş oluyor. Çocuklar umursamıyor gibi gözükse de her çocuk başarmak ister. Umursamamak savunma mekanizması olabiliyor. Küçük yaşta depresyonla tanışabiliyorlar. Tedavi edilmeyen DEHB olgularının ilerleyen yıllarda madde ve sigara kullanımına eğilimi artırdığı biliniyor. Erken tedavi edilirse çocuğun hayatında olumlu bir gidişat gözlüyoruz.