Yenidoğan bebeklerin doğum travmasına karşı son derece dirençli ve büyük ölçüde iyileşme gücüne sahip olduğunu söyleyen Öğr. Gör. Gülşah Konakoğlu, “Buna rağmen çeşitli faktörlerin bebekleri riske attığı görülmektedir. Yetersiz oksijen ve bebeğin başı üzerinde beklenmedik bir basınç, kafatası içinde oluşan kanamanın sonucu olarak beyin hasarına neden olabilir” dedi.

Doğum süreci anne, baba ve bebek arasındaki üç yönlü bağlılık için önemli bir başlangıcı olarak biliniyor. İstanbul Gelişim Üniversitesi (İGÜ) Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğr. Gör. Gülşah Konakoğlu, yenidoğan bebeklerde görülecek komplikasyonlara karşı önemli uyarılarda bulundu. Doğduğunda bebeğin kafa tası kemiklerinin yumuşak olduğunu ve tam olarak büyümediğini belirten Öğr. Gör. Gülşah Konakoğlu, “Bu nedenle baş doğum sırasında biraz uzasa da bundan zarar görmez, tekrar normal biçimini alabilir. Ancak, bebek dışarıya çok hızlı çekilirse ve eğer annenin kemikleri başın uygun bir biçimde geçebilmesi için yeterli genişlikte değilse, serviks yeterince genişlememişse bebeğin başı çok fazla basınca maruz kalabilir. Doğum sırasında ortaya çıkan böyle ani basınç durumlarında, kafatası içinde oluşan kanamanın sonucu olarak beyin hasarı ortaya çıkabilir. Ani basıncın önlenmesi, doğum sancısı ve doğum sırasında en çok dikkat edilmesi gereken noktadır” uyarısında bulundu.

“YANLIŞ VE AŞIRI KULLANIMLAR ÖLÜMCÜL ETKİ YARATABİLİR”

Fetüsün ters ya da yan gelişinin, bin 500 gramdan az doğmuş olan bebeklerde sıklıkla karşılaşılan bir durum olduğunu dile getiren Öğr. Gör. Konakoğlu, “Bu normal dışı gelişler, hekim tarafından değiştirilebilir. Normal dışı gelişlerdeki en büyük tehlike bebeğin oksijensiz kalmasıdır” dedi.

Forsepslerin bazen bebeği doğum kanalından çekmek için kullanıldığını ancak günümüzde forsepslerin kullanımının acil durumlarla sınırlandırıldığını vurgulayan Konakoğlu, “Anne kontrolünün dışında itme uyguladığında,  bebeğin kalp atışı düşük olduğunda, göbek kordonu bebeğin başından önce çıktığında, bebeğin oksijen alımı tehlikeye girdiğinde ya da plasenta erken ayrıldığında doğumu hızlandırmak için hayat kurtarıcı bir araç olarak kullanılabilirler. Böyle durumlarda forsepsler, hayati bir rol oynamakla birlikte, yanlış ve aşırı kullanımlarında ise hem anne hem de bebek üzerinde çeşitli sorunlara ve ölümcül etkilere sebep olabilmektedir” ifadelerini kullandı.

OKSİJENSİZLİK HANGİ HASTALIKLARA YOL AÇIYOR?

Doğum sürecinde bebeğin yeterli oksijen alamamasının ‘perinatal anoksiya’ olarak adlandırıldığını belirten Konaoğlu, “Birçok araştırma, oksijen yetersizliğinin beyin hücrelerinin tahrip olmasına bağlı beyin felcine yani serebral palsi, epilepsi ya da zihinsel geriliğe yol açar. Yapılan araştırmaların sonuçları, oksijen yetersizliğinin büyük dalgınlık, gizli öğrenme güçlükleri, zayıf koordinasyon gibi hafif sorunlardan, zihinsel gerilik, nöbetler ve beyin felci gibi ciddi sorunlara kadar yayılabileceğini ileri sürmektedir” değerlendirmesinde bulundu.

Share:

administrator

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir